GAMZE BAL: "STOKLAR BİTİNCEYE KADAR ZEHİR TÜKETMEYE DEVAM!.."
Klorpirifos zehiri içeren bitki koruma ürünü kullanımını 80 bin tona çıkaran
Türkiye’nin ihraç ettiği gıda ürünleri iade edilirken; iç piyasada satılarak
sofralara taşınıyor. (29 Temmuz 2017)
ZEHİRLİ MADDE KALINTILARI NEDENİYLE
İHRAÇTAN “İADE EDİLEN” GIDA ÜRÜNLERİ İÇ PİYASAYA!.. (DOMUZ YAPMAZ BUNLARIN
YAPTIĞINI)
En korunaklı
üretimin gerçekleştiği gıda ürünleri olarak belirtilen ihracat ürünlerinin
zehirli madde kalıntıları sebebiyle Türkiye’ye iade edilmesi, dikkatleri iç
piyasada tüketilen gıdalara çekti. Geçen yıllarda çiçek tripsi ve domates
güvesi gibi zararlılar nedeniyle geri gönderilen gıda ürünleri, bu yıl en çok
klorpirifos zehri nedeniyle iade ediliyor. Buna göre Türkiye’nin, Avrupa
Birliği’ne (AB) ihraç ettiği gıda ürünlerinde 2013 ve 2014’te klorpirifos
kalıntısı bulunmazken; 2017’de bu oran üst seviyelere çıktı. Zehrin AB’de
2015’in Ocak ayında yasaklanmasının ardından Türkiye’de de 31 Mayıs 2016’ya
kadar piyasadan toplanıp, satışının yasaklanmasına karar verilmişti. Zehrin
imalatı ve ithalatı durdu ancak, mevcut stoklar bitinceye kadar kullanılmaya
devam ediliyor. Bu, iç piyasada tüketilen domates, biber, patlıcan, elma,
armut, şeftali ve üzüm aracılığıyla zehrin yurttaşın sofrasına taşınması demek.
‘İMHA EDİLMELİ’
‘Tarımsal ürünlerin üretiminde böcekleri öldürmek için kullanılan pestisit’
olarak nitelendirilen klorpirifos zehrinin, stoklarda en az yıl sonuna kadar
bitmeyeceğinin uyarısını yapan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel
Başkanı Özden Güngör, "Bu ürünlerin imha edilmesi gerekir. İç piyasada satışa
sunulması sunulması anne karnındaki bebeği bile zehirler"dedi.
SATIŞ SÜRÜYOR
7’sini ihraç eden Türkiye’de en fazla domates, biber ve asma yaprağında
klorpirifos aktif maddesi görülüyor. Zehrin bayi satışlarına, toplatılma kararı
olmasına rağmen devam ediliyor. Bu da, iç piyasada tüketilen gıda ürünlerinin
zehir içermesi tartışmasını beraberinde getiriyor.
İHRACATI
DÜŞÜRÜYOR
2016’da 18 milyon 694 bin ton meyve; 28 milyon 629 bin ton yas sebze üretimi
gerçekleştiren Türkiye, bitki koruma ürün kullanımını artırdı; bu sayı ilaç
firmalarının ithalatı da göz önüne alındığında 80 bin tona çıktı. Avrupa, Rusya
ve Ortadoğu’ya yapılan ihracatın son 2-3 yılda ciddi derecede düştüğünü ifade
eden Güngör, kullanılan tarımsal ilaçların da bu düşüşte etkili olduğunu söylüyor.
Buna göre, ilaç kalıntısı ve klorpirifos içeren bitki koruma ürün kullanımını ,
en çok ihracatın yapıldığı AB ülkelerinde hızlı alarm sistemiyle farkedilip
iade ediliyor.
DENETİM EKSİK
Klorpirifos içeren bitki koruma ürünlerinin Türkiye’de kullanımının devam
etmesinin, fiyatının ucuz ve kullanım alanının geniş olması sebebiyle insan,
canlı ve çevre sağlığını olumsuz etkilemeye devam edeceğini belirten Güngör,
kalıntı sorunlarının yaşanacağını dile getirdi. Türkiye’de en çok kullanılan
ilaçların Glifosat ve klorpirifos aktif maddesi olduğunu anlatan Güngör,
"Ülkemizde bu ilaçların kullanımını denetleyecek mekanizmalar eksik. Bu
sebeple böyle sorunlar yaşanıyor" dedi.
SAĞLIĞI BOZAN
‘PAZAR ‘
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl 3 milyon kişi zirai ilaç zehirlenmesine
maruz kalıyor. Her yıl en az 20 bin tarım işçisi de zirai ilaç uygulaması
sebebiyle ölüyor. Bu ilaçların kullanımının tüketicilerde yarattığı hastalık ve
ölüm vakalarının sayısal olarak tespitinin mümkün olmadığını belirten Özden
Güngör, gıdalardaki kalıntıların vücutta biriktiğini söyledi.
SATIŞ TUTARI 600
MİLYON AVRO
Zirai ilaçların yüzde 30’u Akdeniz Bölgesi, yüzde 17’si İç Anadolu Bölgesi,
yüzde 19’u Marmara Bölgesi, yüzde 18’i Ege Bölgesi ve yüzde 12’si Güney Doğu
Anadolu Bölgesi’nde kullanılıyor. Türkiye’de tüketilen pestisitin yıllık satış
tutarı ise 600 milyon Avro’yu geçiyor.
ALINTI & BAĞLANTISI: