19 Mart 2015 Perşembe

Oğuz Kaan Salıcı, CHP İstanbul 1. Bölge Aday Adayı

CHP 1. BÖLGE MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI: AV. FATMA ANIL YILDIRIM

D  U  Y  U  R  U
CHP, 1. 
BÖLGE MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI
FATMA ANIL YILDIRIM
NEDEN ADAYIM
Ülkemi yöneten AKP yönetiminin çirkin politikasını T.B.M.M.sinde eleştirmek için adayım.
Hırsızlığa, yolsuzluğa, soysuzluğa, arsızlığa, dur diyebilmek için adayım.
Hukukun çiğnendiği, Adaletin yok olduğu, ülkemde Adaletin yeniden tesisi ve haksızlığın, hukuksuzluğun ortadan kaldırılması mücadelesini verebilmek için adayım
Kadınlarımızın dövüldüğü, kızlarımızın kaçırılıp tecavüz edildiği, analarımızın, babalarımızın yüreklerinin sızlamaması için Meclis çatısı altında mücadele edebilmek için adayım.
Bayrağımızın yakılıp yırtıldığı, Mustafa Kemal Atatürk’ün heykellerine saldırıldığı, milli ve manevi değerlerimizin yok edildiği AKP dönemine dur demek için adayım.
İşçinin, yoksulun, yetimin haklarını savunmak için adayım.
Ülkemin bölünüp, parçalanmaması, kardeşkanının akıtılmaması, Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Çerkesi, Lazı, Zasası, vs. hepsinin bu güzelim vatan toprakları üzerinde kardeşçe yaşayabilmelerinin mücadelesini yapmak için adayım.
Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilkeleri ve Türk İnkılâbına bilinçle sahip çıkmak için adayım.
Milli, manevi, ilmi ve kültürel değerlerimizi ihya etmek; milletçe maruz kaldığımız asimetrik savaş, bölücülük, ayrımcılık, yolsuzluk, imha, çürütme ve dağıtma tehdidine karşı inançla verilen bir mücadeleyi görmek istiyorsanız  benim T.B.M.M.ne girmeme yardımcı olunuz.
BEN KİMİM:
1978 Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde doğmuşum.
İlk-Orta ve Lise’yi Ankara’da Arı Kolejinde okudum.
Yakındoğu Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim.
İyi derecede İngilizce bilirim. Bekârım ve Avukatlık yapmaktayım.
Avukat olarak Silivri de yatan ve gezi direnişçilerinin yanlarında oldum ve ücretsiz avukatlıklarını yaptım, adalet önünde onları savundum.
Özelleştirilen Şeker Fabrikaları İşçilerinin (Ağrı, Kastamonu, Konya, Balıkesir, Elbistan) haklarını savundum ve davalarını kazandım.
Benim yolu  Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur.
Gücümü Anayasa’dan alarak Hukukun üstünlüğünü savunmaktır.
İnsana insan gibi değer verebilmek için Evrensel İnsan hakları beyannamesinde yer alan hususlara uyulmalı ve özgürlükleri kısıtlanmamalıdır.
İlginize ve bana olan güveninize şimdiden teşekkür ederim.

ULUSLARARASI BURS VERENLER DERNEĞİ, (ULUBURS-DER) BAĞIŞ YAPANLARA ONUR ÖDÜLÜ VERECEK

ULUSLARARASI BURS VERENLER DERNEĞİ, BAĞIŞ YAPANLARA ONUR ÖDÜLÜ VERECEK
Türkiye de yüksek öğretim gören, Türk ve yabancı uyruklu öğrencilere "karşılıksız burs veren" Dernek; Geçen yıl Ankara Valiliği tarafından, Sivil Toplum Kuruluşları (STK'lar) arasında Üstün Hizmet ve Başarı Belgeleri ile ödüllendirilmişti.
İktisadi İşletmesi olmayan Derneğin, geliri her ay üyelerin verdiği 20.-TL üye aidatlarıyla ile Burs fonu oluşuyor. Fonda biriken miktar Burs olarak üniversite öğrencilerine veriliyor.
Derneğin  bu yılın başında Ankara ve Çorum’da uygulamaya koyduğu  indirimli yerler projesi ilgi görüyor. www.bursder.com web sayfasında yer alan Ankara  ve üyelerin çoğunlukta olduğu Çorum’da 200 den fazla sektörle( simit cafe, kırtasiye, restoran, otel, pastahane…gibi) indirim anlaşması yaparak, üniversite öğrencileri başta olmak üzere, Dernek üyeler ve Derneğe bağışta bulunan hayır severlere Dernek İNDİRİM KARTI vererek bu işletmelerin indiriminden faydalanmalarını sağlıyor.
Dernek, eğitime destek vermeyi teşvik etmek amacıyla başlattığı, geleneksel ödül töreni Türkiye’ genelinde Derneğe 1000.-TL üstünde nakit veya karşılığında yardımda bulunan kişi ve kuruluşlara verilecek. Basın açıklamasıyla yapılacak onur ödül töreni, 2015 Nisan ayı sonunda kadar bağış yapacakları da kapsıyor.

Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için;
E-Postaulubursder@gmail.com
Tel: 0544 497 17 18
Webwww.bursder.com

9 Mart 2015 Pazartesi

AKP’NİN YARGISI KİTAP OLDU

AK YARGI ÇIKTI 
(Adalet AKP'nin Kuklasıdır)‏
AKP’NİN YARGISI 
KİTAP OLDU
Bekir Öztürk’ün AKP’nin Yargı  Sistemini nasıl ele geçirdiğini anlattığı On birinci kitabı “AK YARGI - ADALET AKP’NİN KUKLASIDIR” Nergiz Yayınevinden çıktı.
Tayyip Erdoğan’ın siyaset sahnesine çıktığı günden bu güne, oğlu Burak Erdoğan’ın karıştığı trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Sevim Tanürek olayından, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde hakkında açılan yolsuzluk davalarına, milletvekili olabilmesi için çıkarılan özel kanunlardan, 17.25 yolsuzluklarına her konunun enine boyuna işlendiği kitapta, Türkiye’nin saygın hukukçularından Osman Kaçmaz, Orhan Gazi Ertekin, Kemal Kerinçsiz, Vural Ergül, Adil Serdar Saçan, Yıldırım Çavuşovalı ile kitaba özel yapılan söyleşileri okuyabilirsiniz.
Yargıya güvenin yerlerde süründüğü bu dönemin kodlarını çözebilmek için bu kitabı mutlaka okumalısınız.
ARKA KAPAK YAZISI
Tayyip Erdoğan, başta basın ve yargı olmak üzere, kurumlara müdahale konusunda,özel olarak ele alınması gereken biridir. Bu gün her ne kadar Cumhurbaşkanı olsa da, Başbakan'dan bakanlara, milletvekillerinden belediye başkanlarına, devlet yönetiminde kim varsa, hepsinin yetkisini kullanan, "tarafsız" kelimesi ile yan yana gelemeyecek kadar taraf olan bir kişidir.
Bu kitapta;
Tayyip Erdoğan'ın yargıyı ele geçirme konusunda attığı adınlan... Kendisine özel yapılan düzenlemeleri...
Daha önce "Temiz eller savcısı" dediği ve altına zırhlı makam aracını, korumalarını tahsis ettiği Zekeriya Öz'ü neden, nasıl "vatan haini" ilan ettiğini...
Seçimlerden sonra katkılarından dolayı teşekkür ettiği, selam gönderdiği Fethullah Gülen'e, dağarcığındaki tüm hakaret ifadelerini neden kullanmaya başladığını... Neden onu cezaevine tıkmaya çalıştığını...
Daha önce "Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Suçunuz yoksa rahat olun... Yargıya güvenin" derken, ucu kendisine dokunan bir soruşturmadan sonra, soruşturmayı kapatmak için neler yaptığını... Yargıdan ne kadar korktuğunu...
Türkiye'nin seçkin hukukçularından; Osman Kaçmaz, Orhan Gazi Ertekin, Kemal Kerinçsiz, Yıldırım Çavuşovalı, Vural Ergül, Adil Serdar Saçan ile AKP'nin kuklası haline dönüşen yargının içinde bulunduğu durum konusunda yapılan özel söyleşileri okuyacaksınız...

5 Mart 2015 Perşembe

Genetik Araştırmada Şok Eden Sonuç! Ermenilerin yarısı Türk çıktı.

Genetik Araştırmada Şok Eden Sonuç!
Ermenilerin yarısı Türk çıktı.
Bu sonuç Ermenistan Hükümetini elbet rahatsız eder. Ancak Türkiye'nin DNA'sı da kendi halkını rahatsız etmişti, hatırlatırım. Türkiye'deki Asya ve Sibirya kökenli Türkler %10'u geçmiyormuş. 
Bu durumda Ermenistan halkı Türkiye halkından daha mı Türk oluyor? Ben bilmem, ilim-bilim öyle diyor. Menteş;
ÇARŞAMBA, 4 MART 2015 12:53 PM
Genetik Araştırmada Şok Eden Sonuç!
Ermenistan’da yapılan genetik araştırmalarda, Ermenilerin yarısının Türk kökenli olduğu ortaya çıktı.
Ermenistan’da 2000 yılından bu yana sürdürülen Genetik Köken Araştırmaları ile ilgili bilgi veren Genetik Uzmanı Yrd.Dç. Dr.Osman Çataloluk, Ermenilerin yüzde 49’unun Türk-Kıpçak kökenli olduğunun ortaya çıktığını, bu durumdan rahatsızlık duyan Ermenistan Hükümeti’nin genetik çalışmalarını durdurduğunu öne sürdü.
Genetik Uzmanı Çataloluk, genetik çalışmalarının durdurulmasının nedeninin Ermenilerin yüzde 49’unun Kıpçak kökenli çıktığını, bunun önceden beri bilinen bir gerçek olduğunu, Ermenilerin bunu uzun süredir reddettiğini, özellikle Haylar ’Gerçek Ermeniler’ ve Kıpçaklardan meydana geldiğini söyledi.
“GERÇEK ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI”
Gerçeğin yeni yeni ortaya çıkmaya başladığına dikkat çeken Çataloluk, şu bilgileri verdi:
"Kişisel genetik araştırmalarında Gaziantep’ten başlayarak Sivas, Amasya, Tokat yoluyla Samsun’a inen buradan da Karadeniz kıyısı boyunca Gürcistan ve Ermenistan’a uzanan hatta genetik olarak yüzlerce R1b-M269 mutasyonuna rastlanmıştır. Bu mutasyonun oluştuğu tarih M.Ö. 4700 yıllarıdır. Bu tarih Subar-Sümer kavgasına denk düşer. Sümerlerden kaçan Subar protoTürk topluluğu Anadolu’ya geçerek burada dağılır. Bir kısmı da Karadeniz boyunca yerleşir. Kut/Gut, Hitit, İskitler ve ardılları olan Kıpçakların ataları bu protoTürk gruptur.Bu gerçek şimdi ortaya çıkmaya başlamıştır."
“ERMENİSTAN ETNİK KÖKENİ TANIMLAMIYOR”
Öte yandan bugünkü Ermenistan topraklarında tarih boyunca çeşitli kavimlerin yaşadıklarını kaydeden Çataloluk, Armania sözcüğünün binlerce yıldır coğrafi bölgesel olarak tanımlandığını bu nedenle Ermenistan adının etnik bir kökeni tanımlamadığını yalnızca coğrafi bir terimi oluşturduğunu sözlerine ekledi.

__._,_.___[OzgurGundem] Posted by: Mentes Azuz <mentesoz@gmail.com>

3 Mart 2015 Salı

Hasse-Arf Kuramı

Ünlü matematikçimiz Cahit Arf ve Matematik Dünyasının  
Hasse-Arf Kuramı
 Cahit Arf, doktorasını yapmak için gittiği Almanya'da, matematikçi Helmut Hasse ile birlikte önemli çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar sonunda, matematikte Hasse-Arf Kuramı'nı geliştirmiştir.
Arf, matematik dünyasından “Hasse-Arf teoremi”yle tanındı. Sentetik geometri problemlerini cetvel ve pergeie çözülebilir olup olmadıklarına göre sınıflandırmayı tasarlayan Arf, yalnızca ikinci dereceden cebirsel denklemlere indirgenebilen problemlerin cetvel yardımıyla çözülebileceğini saptadı. Hasse’nin önerisi üzerine yaptığı çalışma sonucunda saptadığı değişmezlerin “Arf değişmezi” olarak terimleşmesi, matematik dünyasındaki ününü pekiştirdi.Bugün "lokal" bir cisim ile, rank 1 ve diskret (yani kabaca Z-değerli) bir valuasiyona göre tam olan bir cisim anlıyoruz. p-adik sayı-cismi. Qp, bunun tipik bir örneğidir. Lokal cisimler teorisi, daha önce de belirtildiği gibi, H. Hasse tarafından çok efektif olarak kullanılmaya başlanmıştı. Ancak, o zamanki lokal cisimler teorisi, daha ziyade sayı-cisimleri ve (sonlu katsayılı) cebrik fonksiyon-cisimleri üzerine uygulanmak maksadıyla geliştirildiği için, daima kalan sınıf cisminin sonlu bir cisim olduğu kabul edilerek kurulmuş idi. Dolayısıyla, bu oldukça sınırlı şartın yerine daha genel bir şart altında bu teorinin kurulması çok arzu edilen bir husus idi.
 Herhalde onun içindir, Cahit Bey'in Göttingen'de Hasse ile yaptığı ilk görüşmede, Hasse ona hemen bu problemi doktora konusu olarak tavsiye etmiştir. Cahit Bey bu görüşmeden bir yıl sonra, doktora tezini bitirinceye kadar, kendisi bir daha hiç Hasse ile görüşmemiş . "Untersuchungen Über Reinverzweigte Erweiterungen Diskret bewerteter Perfekter Körper" adlı Cahit Bey'in tezinde, kalan sınıf cisminin sonlu olması şartı yerine daha çok genel bir şart altında lokal cisimler teorisi kurulmuştur. Bugün bu teori üzerine yazılan kitapların içeriği (örneğin J-P. Serre: Corps locaux (Hermann) kitabına bakınız)
Cahit Bey'in tezinde şekillenmiştir diyebiliriz. Özelikle, bu tez içinde yer alan ve daha önce J. Herbrand tarafından incelenmiş olan yüksek mertebeden dallanma gruplarının indisleri ile ilgili Hasse Arf teoremi çok meşhurdur. Bu teorem, yukarıda belirtilen indisler arasında (dallanma gruplarının zinciri içinde) sıçramalara tekabül edenlerin tam sayılar olduğunu ifade etmekte olup, Arf'ın temsillerinin varlığının ispat için de kilit nokta teşkil ettiğinden ün kazanmıştır. 
Böylece Cahit Bey, bir yıl gibi kısa bir zaman içinde mükemmel bir doktora tezi hazırlayarak, kendisinin olağan üstü kabiliyetini kanıtlamış oluyordu.