24
Haziran 2018 Seçimleri
Sayın Cindoruk, 16
Nisan 2017 Referandumunu şöyle tanımlamıştı:
“Bu Referandum
bir YIKIM HAREKETİDİR.”
Onun
yerine geçecek olan bir başka devlet idi ve 4
Ağustos 2017 gecesi Ayhan Oğan CNN TÜRK’te yeni devleti çok açık bir şekilde
tanımlamıştı:
“Şimdi biz yeni birdevlet kuruyoruz, beğenin
beğenmeyin bu yeni devletin kurucu
lideri Tayyip Erdoğan’dır.”
“Yeni bir Türk Silahlı Kuvvetleri’nin inşasıdır. Biz vesayet
düzenini yıktık beyefendi.”
“Sosyal
medyadan vatan kurtaran aciz yaratıklar bize saldırıyor, kimse bizim
vatanseverliğimizi test etmeye kalkışmasın.
“16 Nisan itibarıyla artık yeni bir süreç
başlamıştır. Bu, devletin yeniden teşkilatlanma, organize olma sürecidir,
yeniden inşa sürecidir.
“Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk, kurucu partisi CHP’dir.
“İkinci kuruluş, Türkiye’nin tam bağımsız,
halkın devleti olarak dizayn edildiği, kurumsal yapıya kavuştuğu zeminin lideri
de Tayyip Erdoğan ve onun yanında saf tutan siyasi liderlerdir. Ve o kuruluşun
partisi de AK Parti’dir.”
Sayın
Cindoruk da, 16 Nisan’dan kısa bir süre önce gönderdiği ve 8 Nisan tarihli
ANAYURT Gazetesi HAYIR sayfasında yayımlanan yazısında şu önemli tespiti
yapmıştı:
“Bu
Referandum bir yıkım hareketidir. TBMM’ne bağlı parlamenter demokrasiyi yıkma hareketidir. Hangi
yaşta olursak olalım, geçmiş Türkiye’de, güzelim Türkiye’de yaşayan herkes,
siyasi parti ayırımı gözetmeden, Cumhuriyet’i
savunmak ve Cumhuriyet’i korumak
zorundayız…”
8
Nisan 2017 tarihli ANAYURT Gazetesi HAYIR sayfasının başlığı, “CUMHURİYETÇİ DEMOKRATLAR HAYIR DİYOR” idi.,
16
Nisan 2017’de HAYIR oyu % 49’da kaldı. Anayasa değişti. Erdoğan’ın yeni
devletine yönelik ilk adım atılmış oldu.
24
Haziran 2018 günü Türk Milleti sandığa gidecek, Cumhurbaşkanını ve TBMM yeni
milletvekillerini seçecek.
TBMM’nin
yapısı nasıl oluşursa oluşsun, eğer Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse YIKIM HAREKETİ
tamamlanmış, ATATÜRK’ün Cumhuriyet’i yıkılmış, olacaktır.
Eğer,
Erdoğan birinci turda % 51 ile seçilemez ve seçim sonucu ikinci tura kalırsa,
YIKIM HAREKETİ tamamlanamamış olacak ve iki hafta sonra bir daha sandığa
gidilecektir.
Benim
tahminim, Erdoğan’ın birinci turda % 42’de (veya daha da az) kalacağıdır.
25
Haziran’da böyle bir tablo ile karşılaşılır ise, ikinci tura kadar iki hafta
boyunca neler olabilir?
Erdoğan
İngiltere’de yaptığı açıklamalarda B ve C planlarından bahsetti.
Yeni
bir ‘7 Haziran – 1 Kasım’ sürecini mi kastetti? Bilemiyorum.
Bildiklerime
gelince…
Bu
dergide 2010 ve 2017 Referandumları öncesi ANAYURT Gazetesinde yayımladığımız
iki HAYIR sayfasındaki yazıları var.
2010 yazılarının başlıkları şöyle idi:
Bayar’ın Kızı Nilüfer Gürsoy ve DP Genel Başkanı Hüsamettin
Cindoruk: HAYIR
DP MKK Üyesi Nükhet Ocak Balkan: Çağdaş
Kadın Gözüyle HAYIR
DP Genel Başkan Yardımcısı Nuran Talu: Demokrat Kadın Neden HAYIR Diyor?
DP Mudanya İlçe Başkanı Meryem Bizimtuna: 12 Eylül’de Nelere HAYIR?
DP Samsun İl Başkanı Feraye Keleşoğlu Kefeli: AKP,
DP’ye Benzemez
DP Kadıköy İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Dülger: Niçin HAYIR?
DP
GİK üyesi Mehmet A. Demirer: HAYIR’ın
Nedenleri eşittir DP ve AKP Farkları
DP GİK üyesi Mehmet A. Demirer: EVET Çıkarsa, Sonuçları?
2017 HAYIR sayfasında yer alan yazıların başlıkları ise şöyleydi:
Bayar’ın Kızı Nilüfer Gürsoy: HAYIR
Diyorum
Hüsamettin Cindoruk: Bu
Referandum bir Yıkım Hareketidir
İnönü’nün Torunu, Gülsün Bilgehan: HAYIRlı bir iş için Hepimiz Birleştik
T. Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu: EVET diyen de Bizim, HAYIR diyen
de Bizim
AKP e. Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır: HAYIRlar
Tükenmez
Mehmet Arif Demirer: ATATÜRK’e Saygılı Cumhuriyetçi Demokratlar
HAYIR diyor
Görüldüğü
gibi, Fethullah Gülen’in, Devletin (Yargının ve Güvenlik Güçlerinin) içinde
iyice yerleşmesinin yolunu açan 2010 Referandumundan önce, DP Genel Başkanı,
tüm kadın DP’liler, hepimiz, çok güçlü bir şekilde HAYIR demiştik. Ben,
HAYIR’ın nedenlerinin DP ile AKP arasındaki farklılıklara dayalı olduğunu
savunmuş ve farkların başında iki partinin ATATÜRK anlayışı olduğunu
belirtmiştim.
DP,
köklü bir Cumhuriyetçi Demokrat parti idi. AKP ise ATATÜRK ve O’nun kurduğu
Cumhuriyet ile sorunları bulunan bir parti idi. Buna şaşmamak gerek çünkü AKP
liderlerinin üstadı Necip Fazıl yazılarında devamlı ATATÜRK ve Cumhuriyet
karşıtlığı üzerinde durmuştu.
Nitekim
2010 Referandumundan 7 yıl sonra gelen 16 Nisan Referandumu, Sayın Cindoruk’un
çok açık bir şekilde vurguladığı gibi,ATATÜRK’ün
Cumhuriyetinin YIKIM HAREKETİ idi.
Ancak iki
referandum arasında olumlu bir gelişme de kaydedilmiştir:
HAYIRlar7 yılda %
42’den % 49’a yükselmiştir. Bu artış 24 Haziran Seçiminde de devam ederse,
Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilemez. İlk turda % 40 – 42 arasında kalır.
İkinci turda
alacağı sonuç hakkında tahminler ancak karşısında kimin olacağı belli olduktan
sonra yapılabilir.İkinci turda Erdoğan’ın rakibinin kim olacağı için bakınız aşağıdaki
iki anket sonucu:
ANKET
SORUSU No. 1 -80 milyon TC vatandaşına: “T. C.’nin Yüzüncü Yıl’a girerken
Cumhurbaşkanı kadın mı olsun, erkek mi?”Cevap:
a. 40
milyon kadın vatandaşın cevabı, % 90 oranında: Kadın – 36 milyon
b. 40
milyon erkekvatandaşın cevabı, % 80 oranında: Erkek – 32 milyon
Sonuç
No: 1: Yüzüncü Yıl’a girerken Cumhurbaşkanı kadın olsun.
ANKET
SORUSU No. 2 -ATATÜRK, İnönü ve Bayar’a: “T. C.’nin Yüzüncü Yıl’a girerken
Cumhurbaşkanı kadın mı olsun, erkek mi?”Cevap: Kadın
Sonuç
No. 2:Yüzüncü Yıl’a girerken Cumhurbaşkanı kadın olsun.
Bu
tabloya bakarak ikinci turda Erdoğan’ın karşısında Meral Akşener olursa,
Erdoğan kaybeder. Muharrem
İnce olursa, Erdoğan’ın B ve C planlarını görmeden bir şey söylemek zor. Keşke
24 Haziran akşamı bir formül bulunabilse ve ikinci turda Erdoğan’ın karşısında
kadın adayın (Akşener) olması sağlanabilse…