“Bu güne kadar kimse tarihin neye yaradığını
Türk insanına anlatmadı!”
Yıllardır tarihi gerçekler birer vakıa olarak tartışılan
konulardır. Fakat tarihi gerçeklerin günlük, pratik hayatta neye yaradığı hiç
anlatılmamıştır. Bu konu ile ilgili olarak bir kitap KORAY ŞERBETÇİ imzası ile
raflardaki yerini buldu ve okuyucusuna tarihin günlük hayatta ne işe yaradığını
anlattı.
Kitapta özellikle tarihi şahsiyetler üzerinden yola
çıkılarak, tarihin psikolojik ve sosyolojik analizi yapılarak tarihi bilgilerin
pratikte nasıl kullanılabileceğine ışık tutuldu.
KORAY ŞERBETÇİ kitabı ile ilgili olarak şunları
dile getiriyor;
“Belki binlerce kez karşılaştım bu soruyla.
İnsanlar tarihçi olduğumu öğrendiklerinde önce öğrenci iken bilhassa tarih
dersini hiç sevmediklerini söyleyip hemen arkasından rakibine bir ok
fırlatırcasına “Tarih hayatta ne işimize yarar ki Allah aşkına!” sözünü pimi
çekilmiş bir el bombası gibi atıveriyorlardı kucağıma. Bu salvolar zaman
içerisinde ister istemez tarihi keyifli bir uğraş olarak benimseyen ve hayatını
bu uğraşa bağışlamış bendenizin yönünü de kendiliğinden belirlemiş oldu. Sonuç
olarak elinizdeki bu eser meydana geldi.
Kadim bilgeliğin hazinesi sayabileceğimiz
tarihin bu meselede bize söyleyeceği ne kıymetli sözleri vardır. Fakat duymak
isteyene tabi. Peki, tarih okumasını geçmişte olup bitmiş olayların mezarlığında
dolaşmaktan kurtarmanın çaresi nedir derseniz? Burada yine imdada kadim
bilgelikten bir hikmetli söz yetişir. Hint ikliminin ışıltılı kafası, Asya’nın
iftiharı, düşünür, şair ve yazar R.Tagore’un şöyle der: “Bir şeyi anlamak
onda kendimizden bir şeyler bulmaktır.”
Bu kitap, sizi tarihi figürlerin ders kitapları
tarafından ıskalanan insani ve duygusal yönlerine baktırmak iddiasındadır.
Evet, gök kubbenin altında söylenmemiş söz
yoktur. Aynı zamanda yaşanmamış deneyim, izlenmedik yöntem, yapılmadık hata da
yoktur…
O halde elinizde tuttuğunuz kitapla sizi on
binlerce yılın eski ama eskimeyen serüvenine davet ediyorum ki tarihin olup
bitmiş bir şey değil olmakta olan bir şey olduğunu ve sizin de bu olmakta
olanın kahramanı olduğunuzun tadına varasınız!
Öyle ya yoksa TARİH NEYE YARAR?”
KORAY ŞRBETÇİ imzalı “TARİH NEYE YARAR?” adlı kitap
Türdav Yayınlarından çıktı ve raflardaki yerini aldı.
(Uzun Adam Gençliği- Savcı Sayan)
İnsanlık tarihi boyunca her fikir ve ya inanç akımı kendine
göre mutlaka taraftar bulmuştur. Bu akımlar kendini ya besleyerek büyütmüş ya
da tam tersine tarih sayfalarında yok olup gitmiştir.
Bu akımlara kaynak oluşturmak ise toplum önünde lider vasfı
taşıyan şahıslar üzerinden yürümektedir. Günümüzde bu düşünce ve akımların
beslenerek kendisine taraftar toplama noktasındaki en büyük katkıyı medya
sağlamaktadır. Medya istediğinde kişiyi ya kahramana ya da nefret edilen bir
ucubeye çevirme gücüne de sahiptir.
Her şeyde olduğu gibi medya da mutlaka bir şeylerden ya da
birilerinden yanadır. Öyle ya da böyle mutlaka bir şeylere taraf olur insan ve
onun yönetimindeki her şey…
Medya bir insanı nasıl bir konuma getirir tartışmalı ve çok
su götürü bir konudur elbette. Şimdi medyanın her an gözü önünde yaşayan
birisinin başka bir kişi tarafından didik didik incelenmesi ve onun zihnindeki
haritayı çözebilmesi mümkün müdür desek?
Elbette mümkündür. Fakat bunun için bir derdinizin ve bir
dava aşkınızın olması da şarttır.
"Uzun Adam”ın Bir Gençlik Hayali Var
Bir dönem CHP üyesi olan Savcı Sayan, Uzun Adam olarak
nitelendirdiği Recep Tayyip Erdoğan’ı yakın takibe almış. Onun değer
yargılarını, hedeflerini, inançlarını, bu millet için istediklerini kendi akıl
ve vicdan terazisinde bir ölçeğe tabi tutmuş. Ve kendisini en çok etkileyen
tarafını, yani bu ülkenin gençleri için düşünce ve hedeflerini kaleme alarak
“Uzun Adam Gençliği” adlı kitaba imza atmış.
Kitabında şöyle diyor Sayan; “Bu ülkenin bağımlılığını,
bu toplumun yozlaşmasını ve bu milletin dağılmasını isteyenler, bu ülkenin
gençliğini kendi tarihinden nefret ettirerek işe başlamışlardır. Gençliğe,
atalarının birtakım cahil, yobaz, vahşî adamlar olduğunu, onlardan nefret
etmenin çok önemli olduğunu öğretmişlerdir.
Oysa hakikat, onların söylediği gibi değildir.
Bu toplum ve bu toplumun temsilcisi olduğu medeniyet, çok üstün insanî değerler
çevresinde kurulmuştur. Zamanında en ileri ve en mutlu insanlığı temsil etmiş,
birçok konuda başkalarına örnek olmuş veya yol göstermiştir.”
Yazar, "Uzun Adam Gençliği" adlı kitabında bir
liderin gençlik için hayallerini ele alarak tarihe kayıt düşülecek olan yeniden
diriliş sürecini ve ülkesinin gençlerine işaret ettiği hedefleri madde madde
anlatmış.
Yazar Sayan diyor ki; “Uzun Adam bu ülkenin gençliği için
elini değil, bedenini bile taşın altına koyar. Onun kadar cesaretle yürüyen bir
lider kim olursa olsun arkasından giderdim. O’na diktatör diyorsunuz. Hangi
diktatörün yüreğinde gençliği için bu kadar merhamet ve kaygı bulabilirdiniz
merak ediyorum?” diyor.
Bu kitap bir liderin nasıl olması gerektiğini ve bir ülkenin
asıl temellerinin gençler olduğunu farkında olan bir siyasi fikri analiz
ediyor. Lore Kitap tarafından çıkartılan "Uzun Adam Gençliği"
raflarda yerini bulmuş durumda…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder